Gerçekçi Sonuçlar için Siyasi Kampanyalarda Sosyal Medya Kullanımı
Yazar Siyasi Medya - 8 Mart, 09 : 14 Çıktı

Sosyal medyanın tıpkı işletmeler ve tüketiciler arasında bir diyalog başlatması gibi, işleri ve mesleki anlamda hayatta kalabilmelerinin esas noktası seçmenlerinin ihtiyaç ve anlayışlarında yatan siyasi arenadakiler için de değeri apaçık ortada.
Ancak en son zaman yerel bir siyasetçi sosyal medyada yeni kurulan bir işletme ya da teknoloji meraklısı online perakendeciler kadar ses getirebildi?
Bu haliyle sosyal medya, seçmenleriyle bağlantı kurmayı, şeffaflığı beslemeyi ve hatta yüzyıllardır geleneksel medyada yapmış oldukları gibi rakipleriyle mücadele etmeyi amaçlayan adaylar ve seçilmiş görevliler için pek çok fırsatı bünyesinde barındırıyor. Biz de sosyal medyanın siyasi gücü üzerine vurgu yapan bazı yenilikçi isimlerle görüştük. Eğer onların yaptıkları bir gösterge olarak kabul edilirse, seçilen hükümetlerin geleceğinin aldıkları oyların yanı sıra hayran ve takipçi sayısıyla da ölçümlenmesini bekleyebiliriz.
Şeffaflık ve Güvenilirlik
Bir politik mesajın adaydan, basın sözcüsüne, medyaya, kamuya iletilene kadar başka şekillere dönüştürülmesi ya da yanlış yorumlanması mesajın kendisine gölge düşürebilir. Ancak bu zincir basit bir Facebook güncellemesiyle kırılabilir.
“ İlk kez seçilmeden 6 ay önce Haziran 2009’da Michigan Temsilciler Meclisi’nde kullanılan tüm oyları internet üzerinden paylaşmaya başladım” diyor Cumhuriyetçi vekil Justin Amash e-posta yoluyla yapılan röportajlarından birinde. “Bu gerçekten de tamamıyla doğaçlama bir hareketti. Sonrasında, neden kendi kullandığım oyları da gerekçeleriyle paylaşmayayım ki diye düşündüm… Anında düzinelerce kişiden yaptığım şeyi ne kadar takdir ettikleriyle ilgili yorumlar aldım. Şunu anladım ki verdiğim oyları gerçek zamanlı olarak Facebook’ta paylaşmak yasama sürecinde bir devrim olabilirdi.”
Vekil Amash kullandığı oyları Facebook hayran sayfasında paylaşan ilk milletvekillerinden. Açık sosyal politikaları ve Amerikan kongresinde adaylığını Facebook üzerinden duyurması sayesinde medyanın ilgisini önemli derecede üzerine topladı.
“Oylarımı paylaşmaya başladığımda Kongre üyeliği ya da başka bir makamı hedeflemiyordum, ancak Facebook bu durumu mükemmel bir kampanya aracına dönüştürdü” diyor Amash. “Her şeyin üzerinde, seçmenlerimin güvenini kazanmamda bana yardımcı oldu. Ben ilkeleri olan, tutarlı bir muhafazakar olduğumu söylediğimde insanlar bunun doğru olduğunu biliyor. Onlar bunu görebiliyor ve gerçekleştirdiğimiz tartışmalardan da görüyorlar ki ben ödevlerimi yerine getiriyorum.”
Vekil Amash’ın Facebook stratejisi partizanların oluşturduğu koronun vaazlarıyla ve ateşli tartışmalarla biraz yolunda sapmış görünüyor, ancak bu da siyasi içerikli bloglarda gayet yaygın bir durum. “Sayfamda kendimi insanlara anlatmayı ve davranışlarımın nedenlerini izah etmeyi amaçladığımdan, Facebook’ta her politik görüşten hayran kazandım. En iyi iletişim kurduğum kişilerden bazıları verdiğim oylara karşı çıkanlar. Uzunca bir süredir, politikadan uzak, medeni ve gerçekçi bir söylemi teşvik etmeye çalışıyorum.”
Amash’ın Facebook’taki başarısının önemli etmenlerinden biri paylaşım, yorum ve cevaplamaların tek bir kişi tarafından yapılıyor oluşu. “Aslında, şuan itibariyle, başka hiç kimsenin – kendi yasama çalışanlarımın veya kampanya çalışanlarımın bile – hesabıma girme yetkisi yok. Evet, çok çalıştırmayı gerektiriyor, ancak doğrudan seçmenlerimden mesajlar almam ve onların da doğrudan benden öğrenmeleri önemli.
Amash’ın Facebook sayfasına üstünkörü bir bakış bile bu tür bir doğrudan iletişimin, geleneksel medya üzerinden incelense elenebilecek önemsiz siyasi ayrıntılar veya fazlasıyla yerel sorunlar hakkında olsa bile doğurmuş olduğu verimli diyalogları belli ediyor.
Hedefe Yöneltilmiş ve Ucuz Reklam
İşletmelerin de bir süredir farkında olduğu üzere, sosyal medya hedefe yönelik reklam yapmada son derece karlı bir aracı olabilir.Pahalı televizyon reklamları ve basılı reklamlar etkisi ve izleyicisi belirsiz, örtülü geniş bir seçmen topluluğuna yönelik yapılırken, sosyal medya yoluyla ilişki kurma sadece kuruşlarla hesap ediliyor ve düzgün yapıldığında doğrudan hedefe yönelik ve ölçümlenebilir sonuçlar sunuyor.
2008 yılında, bir online strateji danışmanlığı firması olan i3 Strategies başkanı ve Washington New Organizing Institute kıdemli üyesi Julielyn Gibbons, “örgütlenmemiş ve finansmanı kısıtlı” bir gruba yardım etti ve seçmenlerine mesajlarını sosyal medya pazarlama aracılığıyla göndererek cüzdanı kabarık rakiplerini mağlup etti. Bu yıl Michigan’da bir oy teşvikini hedefleyen kampanya kapsamında, Gibbon ve ekibi Twitter, Facebook ve YouTube hesapları oluşturdular, yoğun olarak Google ve Facebook reklamlarına yatırım yaptılar. “Bu bizim geleneksel medya reklamcılığımızı yansıttı, ancak bir farkla. Biz yaş ve cinsiyete göre küçük hedef gruplarına odaklandık ve kendi deyimimizle “kaz avı faktör”ünü izledik – yani kamuoyuna kendileriyle ilişkilendirebilecekleri son derece kişisel bir mesaj verdik ve bu da rakiplerin uyguladığı korkutma taktiklerini alt etti.”
Gibbons sosyal medya reklamının zor ve ayrıntılı yanlarından bahsederken ayrıca “dönemsel mesaj stratejisi”nin de önemine dikkat çekti. “Her bir mecra diğerine bağlıydı ya da diğer mecralardan bahsediyordu. Örneğin, her YouTube videosunun sonunda kampanyanın internet sitesine, Facebook ve Twitter sayfalarına bağlayan URL’ler koyduk. Tweetler YouTUbe videolarına, Facebook sayfasındaki önemli güncellemelere ve sitedeki bağış toplama sayfalarına bağlıydı, vs.”
Önerileri sonuç olarak çok ince bir farkla geçti. “Sonrasında, uzmanlar da bizim örgütlenme, harekete geçme, bağış toplama, en sonunda da seçmenleri destekçilere dönüştürmede yoğun sosyal medya kullanımımızı ölçümlerle desteklediler” diyor Gibbons
İnsanların sizin sesiniz olmalarına izin verin
Siyasetçiler olarak online pazarlama için ödeme yapabiliyorken, sosyal ağınızdaki destekçilerle bağlantı kurup mesajınızı sizin yerinize yaymalarını sağlamak fikri tartışılıyor. Onların ulaştıkları alan ve güvenin değeri sizin yayınlayabileceğiniz ya da ödeyebileceğinizden çok daha fazla.
Bir kez ilgilerini çektiğinizde, harekete geçirmek için yapacağınız küçük çağrılar çok daha ileri gidecektir.
“Kullandığımız taktiklerden bazıları destekçilerimize seçimlerden önceki günlerde Facebook ve Twitter’daki profil fotoğraflarını değiştirip kampanya logomuzu kullanmaları, kampanya reklamlarını ve mesajlarını YouTube üzerinden yollayıp paylaşmaları, Facebook’taki duvarlarında paylaşmaları için destekçileri cesaretlendirme, ve diğerleri kampanyayla ilgili tweetler yazarken bunları hashtag’ler yaratma yoluyla yaymaları gibi isteklerimiz oldu” diyor Gibbons.
Ayrıca e-posta pazarlama da göz ardı edilmemeli – bunlar başlangıçta bazı istilacı olmayan sosyal bağlantılar kurulduktan sonra takip için harika araçlar haline geliyor.
“Bir e-posta gönderirken, destekçilerimize yapabileceklerinin kısa bir listesini de iletiyoruz ve her zaman kampanya için hayati öneme sahip olduklarını bilmelerini sağlıyoruz. Örneğin: ‘Televizyonda yeni bir reklamımız yayınlandı, gördünüz mü?’ ‘Bu reklamı 3 gün daha yayında tutmak için gerekli bağışı toplama bize yardımcı olabilir misiniz?’ gibi.”
Ve yine Gibbons, dönemsel mesajların önemine dikkat çekiyor. Gönderdiğiniz her e-posta destekçilerinizin kampanyanın sosyal medya sayfalarına bağlanmalarını sağlayacak proaktif yöntemler önermeli.
Kamu Hizmetini Geliştirme
“Ivory Kulesi Sendromu” güç ve paranın seçilmiş kişilerin seçmenlerinden uzaklaşmalarına sebep olması anlamına gelen ve siyaset de dâhil her alanda gözlemlenebilen bir durumdur. Sosyal medya bilgiyi demokratikleştirerek siyasetçilerin seçmenleriyle tekrar iletişime geçmelerini sağlar.
“Amacımız sosyal medyayı kullanarak seçmenlerle aktif diyalogun sürmesini sağlamak”, diyor Nicole Russo,New York Eyaleti Senatörü Kemp Hannon’un yasama yardımcısı. “Bazen zor soruları sormak ve gerçek, doğru ve bazen sert yanıtlar almak zorunda kalabiliyoruz. Seçmenlerimizin ne düşündüğünü ne kadar çok bilirsek, onlara daha iyi hizmet verebiliriz.”
Senator Hannon bu kez aktif bir kampanya yürütmüyorken, Russo Facebook’un bu tür bir iletişim ve aydınlanma için uygun bir araç olduğunu vurguluyor ve senatörün sayfasının da bu amaca hizmet ettiğini belirtiyor “hem senatör Hannon hem de halk ve eyalet için bir haber mecrası haline geldi.Hannon’ın üzerinde çalıştığı son yasaları merak eden ya da 6. New York Senatosundaki önemli meseleleri merak eden bir seçmen, Facebook üzerinden bu bilgileri okuyabiliyor ve kendi profilinde bunlarla ilgili özgürce yorumlar yapabiliyor.”
Hesaplanan Siyasal Stratejiler
Birçok siyasal kampanya beceriksizce sosyal medya kanallarından yararlanmaya çalışırken, danışmanlık firmaları bu bilgi boşluğunda yatan fırsatları ele geçirdi ve bu model üzerine birçok işletme konsepti uyguladılar.
“Siyasi kampanyalar geleneksel pazarlama kampanyalarından çok da farklı değil, birkaç istisna dışında” diyor Gibbons. “Bir ürün de satsanız, bir fikir de, ya da bir aday da, sonuç olarak halkı bir şeyi benimsemesi için ikna etmeye çalışıyorsunuz.”
Bu sonuçtan yola çıkarak, siyasi danışmanlar bir müşterinin sosyal medyadaki varlığını en tepeye çıkartmak amacıyla bazı agresif stratejilere yöneliyorlar.
“Biz her zaman karşı tarafın destekçilerinden birkaçını kendi sayfamıza kazandırmaya oynarız” diyor siyasi kampanyalar üzerine çalışmalar yapan bir dijital danışmanlık firması olan Chong+Koster’ın yönetici ortağı Josh Koster, “Neden %100 destekçimiz olmasın? Çünkü sadece birkaç nefret eden kişi sayesinde (yorum başlıklarında karşılıklı yazışmaları garantileyen) Facebook Sıralama algoritmalarında en yüksek puanları alıyoruz”. Ayrıca sayfanın %99’unun sizin tarafınızdan olmasının da diyalogları yönlendirebilmek ve sayfayı sadece bir defalığına ziyaret edenleri sizin bakış açınızdan ikna etmek açısından ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Koster aynı zamanda e-posta pazarlamanın da ne kadar değerli olduğundan bahsediyor ancak sosyal medyada güven inşası tarafından büyütüldüğünü söylüyor.
“İdeal bir dünyada, sosyal medyayı “sıcak-ağır” bir içeriğin durağan davul ritmini yaymak için kullanırız ve zor sorular yöneltmek içinse e-postayı. Sosyal medya üzerine daha çok değer inşa ettikçe, e-posta yoluyla daha da ağır ricalarda bulunma zorunda kalırız” diye açıklıyor. “ İşin sırrı sosyal medya ve e-posta evrenlerinin örtüşmelerini sağlamaktır.”
Ana nokta
İş siyasete gelince, sosyal medya bir pazarlama aracı mı? Seçmenlerle girilen bir diyalog mu? Yurttaşlık ödevlerine kulak verme mi? Bu platformların çok yönlülüğü, kampanyanın ya da kuruluşun ihtiyaçlarına göre bu seçeneklerin her birisi olabileceği anlamına geliyor
Kullanımından bağımsız olarak, sahiciliğin önemi evrensel görünüyor.
“Sosyal medyanın kampanyanın, adayın ya da meselenin son derece doğal, gerçekçi bir uzantısı olmasını istiyorsunuz” diyor Gibbons. “Eğer bu zorlamayla yapılıyorsa ya da sahteyse, halk bunun farkına varır ve bunu hiç denemekten bile daha kötü bir duruma düşebilirsiniz.”
Sosyal kanallardan faydalanmanın önemi azımsanmamalı. Eğer bugünün çevrimiçi siyasi dünyasında mücadele etmek istiyorsanız, kaynaklarınızı doğru şekle yönlendirmeli ve arkasında durmalısınız. “Sosyal medya ağlarınızı stajyerlere teslim etmeyin” diyor Russo. “Çoğu organizasyon bir sayfa oluşturuyor ve sonrasında güncellemeyi unutuyor ya da kendileri adına güncellemeleri için yetkin olmayan bir kişiye izin veriyorlar. Organizasyonunuza fayda sağlaması için takipçileri ne zaman, neler yazarak yakalayacağını gerçekten bilen birisine ihtiyacınız var.”
Ve sosyal araçlar gelip gittikçe, mesaj ( ve nasıl yayıldığı) kampanyanın en kritik kısmı olmaya devam edecektir.
“Oylarınızı ve desteğinizi çoğaltmak için en iyi yol seçmenlerinizle şeffaflığı ve iletişimi korumaktır” diyor vekil Amash. “Çoğu seçilmiş kişi henüz bunun farkında değil.”
Mashable.com
İlgili İçerikler
-
22 March - 13 : 49 0
"Türkiye Bir Hafta Boyunca Sizi Takip Edecek"
-
14 February - 14 : 10 0
Kültür Bakanı Çelik, Şair Sezai Karakoç’u Ziyaret Etti
-
13 February - 08 : 29 0
Şubat'ta Atama Yok
-
12 February - 09 : 52 0
Otokratların Sosyal Medya İle İmtihanı