Sosyal Medya ve İngiltere Genel Seçimleri – InVinceCable Kampanyası

Yazar Siyasi Medya - 25 Mart, 08 : 05 Çıktı

Sosyal medya, 2010 İngiltere genel seçim kampanyası öncesinde kritik bir rol oynamaya hazır görünüyor. En ilginç sosyal medya kampanyaları biri de Liberal Demokratların hazine sözcüsü Vince Cable’ın Maliye Bakanı seçilmesi için yürütülen “InVinceCable” projesi. New Media Knowledge kampanyanın arkasındaki beyinlerle görüştü.

Sosyal medya Barack Obama’nın 2008 ABD seçim kampanyasının başarısında önemli bir rol oynamıştı. 2010 İngiltere genel seçimlerinde de seçmenlerin oylarını kazanmak için Liberal Demokratlar tarafından Labservative projesi ve yine bir Liberal Demokrat olan hazine sözcüsü Vince Cable’ın kampanyasında ilk kez kullanılıyor.

Aynı zamanda bir ekonomist olan Cable günümüz ekonomik krizlerini öngörmesi sayesinde övgü toplamıştı, şimdi de değişik siyasi görüşlerden bir grup sosyal medya danışmanı -InVinceCable- isimli bir online kampanyayla 6 Mayıs’ta yapılacak genel seçimlerde Cable’ı meclise Maliye Bakanı olarak sokmayı hedefliyor.

InVinceCable, pek çok önde gelen İngiliz sosyal medya danışmanının ortak buluşu, NMK’dan Chriss Lee de bunlardan biri olan Influence Crowd’dan Philip Sheldrake’i kampanyanın aslını ve hedeflerini öğrenmek için yakaladı.

Konuyla ilgili bilgi sahibi olmayanlar için, InVinceCable kampanyasının neyle ilgili olduğundan bahseder misiniz?

Başta sadece birkaç kişiydik – pek çok iyi öykünün başlangıcında olduğu gibi – ve Maliye Bakanlığı için aday olan bu üç kişinin 2010 yılında İngiltere için en önemli rolü üstleneceğine kanaat getirdik ve Vince Cable da açık farkla en iyi niteliklere sahip olan adaydı. Biz de sosyal medyanın içinde yer alan insanlar olarak Obama’nın kampanya başarısıyla ispatladığı yöntemi denemek ve sosyal medya aracılığıyla durumu etkileyebiliyor muyuz görmek istedik. Ertesi gün uyandığımızda da, evet, bunun uygulamaya değer bir fikir olduğuna karar vermiştik.

Bu projenin arkasında Vince Cable’ın kendisi yoksa, kim var peki?

Hayır, biz Liberal Demokrat bile değiliz aslında, bu apolitik bir duruş, biz sadece bu iş için en iyi olanın seçilmesini istiyoruz. Sayımız 20’nin üzerinde, Adam Parker, Stephen Waddington, Mark Pinsent gibi isimler de bizimle ve bunu son derece açıklıkla yaptığımız için de sayımız artmaya devam ediyor.Aslında henüz herkesle tanıştığımızı söyleyemem, WordPress blogunda, websitemizde ve Wiki sayfamızda çevrimiçi olarak görüşüyoruz.

Peki hangi sosyal medya platformlarını ne şekilde kullanıyorsunuz?

Evet, aslında bu biraz ilginç, aslında biz sosyal medyaya zihnimizde “hey, bir şekilde sesimizi duyurmalıyız” amacıyla yaklaşmıyoruz, sosyal medyaya oldukça fonksiyonel isim-odaklı olan işlevsel yaklaşımı savunuyoruz ve “ne yapmak istiyorsun?” sorusunu soruyoruz.

2010’da bu işiçin en iyi araçlardan olan Facebook ve Twitter’ı kullanmayı deniyoruz. Artık bu mecraları görmezden gelemeyiz. Eğer bu soruyu 2 yıl önce sorsaydınız cevabım MySpace, 4 yıl öncesinde ise Friendster olurdu. İşinize yarayacak olanın hangisi olduğunu sürekli takip etmek zorundasınız.Biz ayrıca YouTube’u da kullanıyoruz.

Peki yarattığı etkiyi nasıl ölçümlüyorsunuz?

Herkes halkayı tamamlamak istediği için bu benim içimde yer eden bir mesele. Herkes yatırımın geri dönüşüne takılmış durumda, kaldı ki kampanyada hiçbir para akışı olmadığından bu son derece yanıltıcı bir ölçüm olacaktır. Tüm taktiklerin her biri iş hedeflerinize bağlanmış olmalı. Buradaki hedefimizin Vince Cable’ı Maliye Bakanı seçtirmek olduğunu söyleyebilirsiniz ancak İngiliz seçmenlerine bunu doğrudan yaptırmamızın bir yolu yok, çünkü belirli bir göreve getirmek istedikleri kişi için değil sadece parti tabanı için oy kullanabilirler.

Kendimizi böyle bir sonuçla ölçümlememiz adaletli olmazdı, biz de bunu daha elde edilebilir bileşenlere böldük. Örneğin, seçime doğru 3 lider münazarası gerçekleşecek ve üçüncüsü ekonomi üzerine olacak, kampanyamızın başarısına bir ölçü olarak Cameron ve Brown’a yöneltilecek şu soruyu belirledik: Seçimi kazanmaları durumunda, görmezden gelinemeyecek kadar seçmen desteğini arkasına alan Vince Cable’ı Maliye Bakanı olarak aralarına davet edecekler mi?

Sosyal medya ve genel seçim – gerçekten ne kadar etkili olacak ve bunu en iyi kimler beceriyor?

Her zaman kısa vadede yapabileceklerimizi abartıyor ve uzun vadede yapabileceklerimizi azımsıyoruz. John Kerry’nin 2004’teki ve Barack Obama’nın 2008’deki kampanyalarına dönüp baktığımızda sosyal medyadan sadece birkaç yıl öncesine gidildiğinde oynayacak bir rolümüz bile olmadığını düşünüyoruz. Ancak, Obama’ nın 2008’deki kampanyasına baktığımızda en büyük etkinin ikinci on yılına girecek olan eski basit e-posta pazarlama yoluyla elde edildi.

Sosyal medyanın gücü tarafından da büyülenmememiz gerek. En iyi sonuç çevrimiçi ve çevrimdışı faaliyetlerin başarılı bir karmasıyla elde edilebilir. Eğer bunlardan sadece birini uyguluyorsanız önemli bir taktiği atlıyorsunuz demektir. Biz henüz çevrimdışı bir faaliyet yapmayı denemedik (InVinceCable projesiyle) ancak şunu da öğreniyoruz ki en başta var saydığımız gibi şu seviyede İngiltere’nin tümü çevrimiçi iletişim kurmaya elverişli değil.

Hazırlayan: Chris Lee

Kaynak – Source